CHP’nin OYU NEDEN % 23’de SABİT OLARAK DURUYOR?
30 Mart 2014 günü yapılan yerel seçimlerde CHP, toplam oyların dağılımında % 27 küsur oy almakla birlikte İstanbul ve Ankara’yı alamamıştı. AKP’nin oyu ise % 45 idi ve İstanbul’u da Ankara’yı da kaptırmamıştı.
31 Mart 2014 akşamı CNN TÜRK’te Tarafsız Bölge programında konuşan CHP milletvekili (/uzmanlık alanı: iletişim) açıkça itiraf etmişti: “Seçmenle iletişim kuramıyoruz.”
Ben de kendisine bir eposta mesajı göndermiş ve “Bu durumda kapatın partinizi, demekki,son kullanma tarihini geçirmişsiniz,” demiştim.
Bu konu üzerinde, CHP seçmeni olmadığım için, bir daha hiç durmamıştım.
İlk kez bu yıl, 24 Haziran seçiminden yaklaşık bir ay önce, iki CHP milletvekiline bir şeyler sormam gerekti:
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ve CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal.
Önce Meclis’teki bürolarını arayıp yeniden aday olup olmadıklarını sordum. Her ikisi de aday olmuştu ve seçim bölgelerinde idiler.
24 Haziran seçimini sabırla bekledim.
Her ikisi de yeniden seçildiler.
24 Haziran’dan sonra bir hafta kadar bekledim ve danışmanlarını arayarak sorularımı yönelttim. Sorularımın cevapları danışmanları ile sayın milletvekilleri arasında 30 saniyeyi geçmeyecek birer görüşme ile alınabilir, danışmanlar da cevapları bana eposta ya da telefonla bildirebilirlerdi.
CHP Bursa Milletvekiline sorum, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Cargill’in Orhangazi NBŞ fabrikası hakkındaki kararını TBMM’ne taşıyacak mısınız?
CHP Niğde Milletvekiline sorum ise, “Bor Şeker Fabrikasının temel atma tarihi ve temel atma törenine kim katıldı, Erbakan mı?”
CHP Bursa Milletvekilinin danışmanına 12.7 günü ilk eposta iletisini göndermiş, 17.7 günü de ikinci bir mesaj ile hatırlatmışım. Cevap yok. Birincisine gelen kısa cevapta Sayın Milletvekilinin 24 Haziran’dan beri Ankara’ya gelmediği şeklinde idi. Ardahan’da imiş, daha sonra da Rize’ye gidecekmiş…
Niğde Milletvekilinin bürosundan ise yukarıda açıkladığım masum soruma bir cevap alamadım.
Ne demişti Melda Hanım?
“Seçmenle iletişim kuramıyoruz.”
Yanlış. Kuramıyor, değil, bilinçli olarak kurmuyorsunuz. Seçmen de kim oluyor, böyle sorular soruyor.?
Biz İngilizlerden iki şey almışız: Futbol ve parlamenter rejim. Futbolu, her takımız 5 – 6 yabancı oyuncu ile oynuyor, milli takımlar seviyesinde dökülüyoruz. Parlamenter rejimi ise hiç beceremiyor, kuralarına uymuyoruz. Bu sistemde parlamento üyesi bir milletvekiline bir soru yönetilince mutlaka cevap verilir. Verilmediği takdirde, bunu “seçmenle iletişim kuramıyoruz” diye geçiştiremezsiniz.
CHP böyle yönetildikçe, İYİ Parti de henüz siyasi bir parti olgunluğuna ulaşamadığı için, iktidardaki AKP – MHP ittifakı işlerini kolaylıkla sürdürürler. Kimsenin şikayet etmeye hakkı olmaz.
Yarın: İYİ Parti ve Genel Başkanı (?) Bn. Akşener.
“İYİ” DEYİNCE, BİR PARTİ İYİ OLMAYABİLİYOR, SEÇMEN DE LAZIM…
Bn. Akşener’e ANAYURT’ta28.2.2017 günü yayımlanan Açık Mektubum şöyle idi:
“Size olağan iletişim kanalları üzerinden ulaşamadığım için bu Açık Mektup yöntemini deniyorum.
“ANAYURT Gazetesinde 27 Martta yayımlanmak üzere bir HAYIR sayfası hazırlıyorum. bugüne kadar yazı rica ettiğim aşağıdaki kişilerden olumlu cevap almış bulunuyorum:
“Sayın Dr. Nilüfer Bayar Gürsoy
“Sayın Hüsamettin Cindoruk
“Sayın Gülsün Bilgehan.
“Cevap beklediğim kişiler.
“Sayın Deniz Baykal ve Sayın Metin Feyzioğlu.
“İstedim ki birlikte Meclis’te çalıştığınız Sayın Cindoruk, Üçüncü Cumhurbaşkanımızın kızı ve İkinci Cumhurbaşkanımızın torunu ile aynı başlık altında sizin de bir HAYIR yazınız olsun. Üstelik sayfanın başlığını şöyle tespit ettim: (Herhalde bu başlığa bir itirazınız olamaz?)
“ATATÜRK’e Saygılı Cumhuriyetçi Demokratlar HAYIR Diyorlar”
“Size ulaşmak için her yolu denedim: Kendi web sitenizden mesaj gönderdim. Sn. Cindoruk, 0506 333 3373 olarak bildiği numaranızı verdi. O numaradan size ulaşamadım. MHP’li bir arkadaşım 0533 ile başlayan başka bir numara verdi. O da “Geçersiz” çıktı !
“Türk Tarih Kurumu’ndan tanıdığım Sayın Y. Halaçoğlu’na bir eposta gönderdim:
“Yusuf Bey,
“2002 yılında, rahmetli Demirel’in de dinleyici olarak katıldığı Türk Tarih Kurumu Konferansında konuşmacı idim.Hafta 2 gün ANAYURT Gazetesinde köşe yazısı yazıyorum.2010 yılı referandumunda ANAYURT’ta 8 ve 9 uncu (göbek) sayfalarında bir HAYIR çağrısı düzenlemiştim. Ekli. Bu yıl da “ATATÜRK’e Saygılı Cumhuriyetçi Demokratlar HAYIR Diyor” başlığı altında sayfa düzenlemek istiyoruz. Amacım AKP ve HDP dışında önemsediğim kişileri bu söylem altında toplamak.Şu kişilerden 15-16 Martta yazı vereceklerine dair söz aldım: Nilüfer Gürsoy (Bayar’ın kızı), Hüsamettin Cindoruk, Gülsün Bilgehan, (İnönü’nün torunu)Meral Hanıma ulaşmak mümkün olmadı. 2 telefon numarası verdiler. Biri geçersiz çıktı diğeri cevap vermiyor. Kendi iletişim sayfasına mesaj göndererek eposta adresi istedim. Cevap alamadım. Sizde Meral Hanımın geçerli bir e porta adresi varsa, lütfen geçer misiniz? Saygılarımla.” TTK eski başkanından bir cevap alamadım.
“En son bir arkadaşım koruma görevlinizin numarasını buldu. Mehmet Bey ile konuştum. Mutlaka arayacağını söyledi ve aramadı.Sesinizi medya aracılığı ile duyurmak istediğinizi düşünmüştüm. Yanılmışım. Saygılarımla. Mehmet Arif Demirer. (Demokrat Parti eski GİK Üyesi (2009 – 2011) ve eski Genel Başkan Yardımcısı (1994 – 97), Demokrat Parti ile ilgili 21 kitabın yazarı. En sonuncusu: 27 Mayıs Masallar ve Gerçekler.Rahmetli Türkeş’in Yeni Delhi’den (1961 – 1962) Arkadaşı). Bu özellikleri olan bir kişi, MHP Genel Başkanlığı için uğraş veren eski DYP’li bir politikacı hanımefendiye ulaşamıyorsa, yorumunu siz yapın.”
2017 referandumundan kısa bir süre önce bu Açık Mektuba karşı sessiz kalan Bn. Akşener daha o tarihte kuracağı partinin kimliğini, misyonu belirleyememişti. 24 Haziran seçiminde gerek kendisiningerekse partisinin beklentilerin çok altında kalmasının nedeni ‘siyasi kimliksizlik’ Öyle olunca seçmen bocalıyor ve kimliği belli partilere yöneliyor.
24 Haziran günü İYİ Parti, MHP seçmenlerinden mi yoksa eski Merkez Sağ seçmenlerinden mi oy alacaktı, belli değildi. MHP’nin bile altında kaldı. Siz ise, % 7.3 ile…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder