13 Ağustos 2018 Pazartesi

ONLARIN DOLARLARI VARSA… BİZİM DE HALKIMIZ, HALKIMIZIN DA BİR YIĞIN DOLAR BORCU VAR "MEHMET ARİF DEMİRER" -Bugünlerde dolar karşısında neden saat başı daha fazla Lira ödüyoruz? Çünkü; Halkımız, dolar cinsinde borçlanmış

ONLARIN DOLARLARI VARSA…
BİZİM DE HALKIMIZ, HALKIMIZIN DA BİR YIĞIN DOLAR BORCU VAR!.. 
Mehmet Arif DEMİRER

Bugünlerde dolar karşısında neden saat başı daha fazla Lira ödüyoruz? Çünkü; Halkımız, dolar cinsinde borçlanmış T. C. vatandaşları, vadesi gelmiş borçlarını ödeyebilmek için piyasa kurallarına uyarak değeri yükselmekte olan doları, hangi fiyatta bulurlarsa bulsunlar alıyor ve borçlarını ödüyorlar. Bu durumun Trumpla Mrumpla bir ilgisi yok. Çünkü, 16 yıldır Sıcak Para ve onu cezbeden yeteri kadar yüksek faiz ortamı artık yok ve Sıcak Para girişi durdu gibi. Çünkü, Türkiye her yıl en az 50 milyar dolar Cari Açık yazan bir ülke.
Çünkü, Türkiye çok borçlu bir ülke. 
NOKTA.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ithalat-ihracat dengesinin bulunduğu, döviz gelirlerinin döviz giderlerini tam olarak karşıladığı dönemlerin sayısı da çok azdır süresi de çok kısadır. Bu nedenle TL sürekli baskı altındadır. Hükümetler bu duruma rağmen mucizevi bir şekilde önemli yatırımlar gerçekleştirmişler ve Türkiye bugüne gelebilmiştir.
Şükran borçluyuz.
2001 Krizinden sayısız tavizler vererek IMF’den aldığımız 6.5 milyar dolarla çıkabilen Türkiye’ye bugün 65 milyar dolar yetmez. Bunu gören yeni Maliye Bakanı 16 yılıdır uygulanan mali politikaların radikal biçim ve ölçüde değişmesi gerektiğini anladı.Ancak bir önemli hususu görmemekte ısrar etmektedir: Söylemleri, sanki AKP 24 Haziran seçiminde iktidarı bugün muhalefete kayan başka partilerden almış izlenimi vermektedir.
Örneğin, eğer daha adil bir vergi sistemi getireceksek, bu, 16 yıldır pek de adil bir vergi sistemimizin olmadığının itirafı değil midir ? Maliye Bakanı açıklamalarında ısrarla yeni dönemde Merkez Bankasının mutlaka tam bağımsız olacağının altını çiziyor.
Bunu nasıl sağlayacaktır?
Bugün ülkemizde, “Bizim için her meselede yegane referans Kuran-ı Kerimdir” diyen bir zihniyet vardır. Bu beyan ile Tam Bağımsız Merkez Bakası nasıl bir arada uyum içinde olabilir?
2001 krizinde hükümetteki üç siyasi parti koalisyonu yanı sıra güçlü bir muhalefet vardı.
TBMM güçlü ve etkili idi.
2018-2019’daparlamento etkisiz. Muhalefet diye bir şey yok. Var olanlar kendi kendileri ile kavgalı. Basın yüzde doksan oranında yandaş. (Hürriyet rahatsız edici bir şekilde yandaşlaşıyor. YURT Gazetesi CHP İstanbul İl Başkanı Hanım ile mücadele ediyor.)
Bu durumda Türkiye neler yapabilir? 
Alternatifler neler olabilir?
Hiçbir şey.
Kriz derinleşir.
Hepimiz altında kalırız.
Yüz yıl önce Osmanlı’nın kaldığı gibi.
Başkalarını suçlamak yerine, vatandaşa doğruyu söyleyerek ve bile bile yapılan yanlışlardan vaz geçerek.
Türkiye süratle tasarruf seferberliği başlatmalı, açıkları asgariye indirmenin, SIFIRLAMANIN yollarını aramalı, bulmalı ve gerçekleştirmelidir.
Türkiye süratle döviz gelirlerini artırmalı, hangi sektör daha uygun bir konumda ise o sektöre öncelik ve her türlü akılcı teşvik verilmelidir. Örneğin, ithal girdisi olmayan gastronomi.
“Onların dolarları varsa…” diye başlayan beyandaki Allah ile dolar arasında nasıl bir ilişki olabilir anlayabilmiş değilim. ‘Halkımız’ ile ‘Allah’ arasında bir sözcük daha var o beyanda: Dolara karşı ‘Hakkımız’ konusu. Tam orada gerçekten çok büyük fırsat var elimizde. AİHM’nin 19 Haziran 2018 tarihli Cargill’in Orhangazi Mısır Şurubu Fabrikası ile ilgili. Trump’a en iyi anlayacağı bir üslupla, “Papazı veremiyoruz ama al sana bir yedek papaz: Cargill. AİHM’nin kararını uyguluyor, Türk adaletini delik deşik eden bu şirketin fabrikasını kapatıyor sahibini de geri gönderiyoruz…
Amerikalı güçten anlar, güçlünün de yanında olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder