Mehmet Arif DEMİRER
Sabah Gazetesi:
Hıncal Uluç, 3
yazısından ‘Rauf Tamer’ başlıklı bölümde Sarıgül ve Kılıçdaroğlu var. Mehmet
Barlas, Suriye’de Amerikan Oyuna Gelmeyeceğiz, diyor. Engin Ardıç (üslubu hiç değişmemiş)
Muhalefetin Erdoğan’a bir şey yapamayacağını, yani onu sandıkta yenemeyeceğini
yazmış. Doğru ! Kerem Alkin (iyi iktisatçıdır. Babası Erdoğan Beyi tanırdım)
yeni ekonomi politikalarını onaylıyor.
Sait Gürsoy’un ‘Koçluk’ (Coach) hakkında bir yazısı, siyasi değil. Son
olarak Tercüman’da iken Süleyman Demirel’e ve gazetenin sahibi Kemal Beye
(Ilıcak) çok yakın idi, Yavuz Donat, artık safkan AKP’li olmuş. AKP Belediye
başkan adaylarını irdelemiş, kazanacakları mejdesini veriyor.
Star Gazetesi:
Düşünceleriyle
hiç uyuşamadığım Sayın Ahmet Kekeç, CHP’nin benim de onaylamadığım İstanbul İl
Başkamı Canan Hanıma, bir sözünden (“CHP adayları dine % 100 saygılı olmalı”)
dolayı fena yüklenmiş: “Dine saygı isteyen hanımefendiye de bakın hele”!”. Ne
hakkı var böyle şeyler söylemeye, diyor, daha önce söylediği başka şeylerden
ötürü. Yarısına katıldığım ama özüne katılmadığım bir yazı. Dış Politikauzmanı
Prof. Dr. Beril Dedeoğlu Ukrayna – Rusya gerginliğini yazmış (“Karadeniz’de
Sular ısınıyormu?”) ama Türkiye’nin bu olay karşısında ne yapması gerektiğine
girmemiş. Avukat Fadime Özkan, GEZİ Olayları ile başlamış, PKK, DEAŞ (Nedendir
bilinmez AKP ve yandaşları bu katil örgütün gerçek adını, IŞİD, kullanmaz,
Arapçasını tercih ederler) FETÖ vs. üzerinden CHP’ye gelmiş ve yazısına şöyle
bir başlık atmış, “Gezi’den CHP tabanı öğrendi, parti elitleri öğrenemedi”.
Özetle GEZİ Olayları da CHP de kötü, dış destekli vs. çünkü AKP’ye karşılar.
Halime Kökce, çocuk tecavüzcüleri üzerinden CHP’yi eleştiriyor ve aklına HDP
seçmeni geliyor. CHP’nin Muhafazakar kesimden de oy “tırtıklamayı” düşünmesini
de hatırlıyor. Merkez Sağ seçmeni 2002’den beri AKP’nin tekelinde…Yalçın Akdoğan
artık STAR köşe yazarı. “AK Parti ne yapmaya çalışıyor?” başlıklı yazısının
sonunda “Seçmene verilecek en güzel mesaj, ona değer vermektir.” Tespiti ile
AKP’nin doğruadayları belirleyerek bu mesajı vermeye çalıştığı cevabını
veriyor, başlıkta sorduğu sorunun cevabı olarak. Ersoy Dede, “Çöp patlaması
İstanbul’un kara lekesidir” başlıklı yazısında, aslında vahşi çöp toplama ve
depolama adetimizi eleştiriyor. Çöplerimizi ayrıştırmadığımız için her yıl
milyarlarca liralık tasarruftan olduğumuzu da yazsa iyi olurdu, Erdoğan’ın
Belediye Başkanı olduktan sonra yaptıklarının yanı sıra. Star’da son köşe
yazarı Yakup Köse. 2010 referandumu ile Fethullah Gülen’e yargıya yönelik
kapıların açıldığını unutarak FETÖ – Hürdapar ilişkisini eleştiriyor.
Türkiye
Gazetesi:
Batuhan Yaşar,
31 Mart yerel seçimin sonuçlarını açıklıyor, “İşte 31 Mart’ın siyasi
şifreleri”. Özetle, İstanbul’da Binali Bey, Ankara’da Mehmet Özhaseki. MHP ile
son bir görüşme olduktan sonra halen MHP’li başkanların görevde olduğu iller
kesinleşecekmiş. İzmir, yazının konusuna girmemiş ! “AK Parti’nin 5 büyük
sorunu” başlıklı yazısında Süleyman Özışık, 4 sayılı sorunun “Azalması
beklenirken artan hayat pahalılığı” olduğunu vurguluyor ve indirim yapmamakta
direnen firmaların sıkı takibe alınarak cezalandırılmalarını öneriyor. Cem
Küçük, yerel seçimler ile ilgili yazısının “MHP ile ittifakın önemi” başlıklı
bölümünde “gerekirse bazı illeri AK Parti MHP’ye bırakmalıdır” diye yazmış,
“yeter ki MHP, Ankara ve İstanbul’da
aday çıkarmasın” diye düşünerek (ama yazmadan !). Prof. Dr. Kemal İnat bizi çok
ilgilendirmeyen bir konuda, Brexit ve AB, uzun bir analiz kaleme almış…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder