19 Kasım 2018 Pazartesi

TÜRKÇE EZAN YASAĞI ve ANDIMIZ "Mehmet Arif Demirer" Anayurt Gazetesi-3 Kasım 2018, Ankara-Ne zaman muhalefet bir konu yakalasa, iktidar hemen gündemi değiştirecek bir başka konu buluveriyor!.

TÜRKÇE EZAN YASAĞI VE ANDIMIZ
Mehmet Arif DEMİRER
ANAYURT Gazetesi, 
13 Kasım 2018
Ne zaman muhalefet bir konu yakalasa, iktidar hemen gündemi değiştirecek bir başka konu buluveriyor.
En son Danıştay’ın Andımızın kaldırılmasını iptal eden kararı ile iktidarın bu kararı eleştiren tepkisini ele almak isteyen muhalefet sözcüleri derhal Türkçe Ezan duvarına tosladılar. 
TÜRKÇE EZAN
Türkçe Ezan 1932 yılında doğmuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı bir genelge ile ülke çapında yaygınlaşmasını istemişti
Yasak ve kanunen ceza tehdidi yoktu.
Yasak ile ilgili kanun değişikliği 2. Dünya Savaşı yıllarında geldi. Hükümet, Savaş’ın çok kritik ortamında herhangi bir gerginlik yaşanmasını istemiyordu. Ezanın zorunlu olarak Türkçe okunmasını istiyor, uymayanların cezalandırılacağını bildiriyordu.
Demokrat Parti, 1950 seçimleri için ilan ettiği seçim beyannamesinde Ezan ile ilgili ceza maddesini kaldıracağını vadetmişti. Seçimi kazanıp iktidara gelir gelmez üç önemli girişimde bulundu. 
Bunları kronolojik sıra ile veriyorum:
6 Haziran 1950 – Bayar ve Menderes, çalışmaların durmuş bulunduğu Anıtkabir inşaatının şantiyesine giderek mozolenin kolonlarının altı yılda ancak Ara Kat seviyesine geldiğini görmüş (ilgili fotoğraf ,7 Haziran tarihli ZAFER’de yayımlanmıştı) ve Bayar, Bayındırlık Bakanına kesin talimat vermişti: 10 Kasım 1953 günü açılış yapılacak Ona göre çalışılsın.
13 Haziran 1950 – Bakanlar Kurulu Kararı ile resmi dairlerde ATATÜRK fotoğrafları asılacak.
16 Haziran 1960 – DP, bir kanun değişikliği önergesi vermiş, TBMM'de ittifakla Ezan ile ilgili ceza maddesini kaldırmıştı. Konu bir daha gündeme gelmemişti. 
ANDIMIZ
10 Mayıs 1933 – Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Beyin teklifini Gazi Mustafa Kemal onaylamış ve Andımızın her gün okullarda okuması Talim Terbiye Kurulunun kararı ile kesinleşmişti.
Andımız'da ki Türküm sözü ne kadar ırkçı ise İstiklal Marşı da o kadar ırkçıdır.
T. C., bir enkaz üzerinde ulus devlet kuruyordu. Andımız da bu devletin kimliğini belirliyordu: Türküm, doğruyum, çalışkanım… 
Bundan ancak Öcalan ve şürekası gocunur.
Şimdi Türkiye, Ortadoğu bataklığında her gün büyük bir savaş başlaması ihtimalini de göz önünde bulundurarak, bölünmüşlüğü ortadan kaldıracak adımlar atacağı yerde her fırsatta (adını telaffuz etmeden) ATATÜRK ekseninde bölünmüşlüğü körükleyecek adımlar atıyor. 
Yanlıştır.
ENFLASYON DÜŞMÜYOR. 
FAİZLER DE DÜŞMEZ. 
DOLAR DENGELENDİ: 5.5 TL 
Her ne kadar Hazine ve Maliye Bakanı, “En kötüsü arkada kaldı” diyorsa da ihracat artışı ve muhtemelen bir miktar sıcak para girişi, doları 5.5 lirada dengelenmiş gibi gözüküyorsa da ÜFE’nin hala daha çok yüksek olması nedeni ile yakın vadede enflasyon dolayısı ile faizlerin yüzde10 – 15 seviyelerine düşmesi beklenemez. Bu durumda yapılacak ücret artışları yine yetersiz kalır.
Enflasyon, “Sayın bakan adına arıyorum. Sizden % 10 fiyat indirimi beliyoruz” mesajları ile düşmez. Zaten indirim ilan edenler önce fiyatlara % 10’un üstünde bindiriyorlar. Bu politikalarla ancak yerel seçimlerde oy kaybı bir ölçüde önlenmiş olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder