24 Aralık 2018 Pazartesi

ULU HAKAN ABDÜLHAMİT’İN DUYDUĞUM EN BÜYÜK YANLIŞINI TAKDİM "Mehmet Arif DEMİRER" (ANAYURT Gazetesi-24 Aralık 2018)2023 Dergisi’nin 87.inci sayısında Mustafa Çankaya imzalı bir yazı!..

ULU HAKAN ABDÜLHAMİT’İN DUYDUĞUM EN BÜYÜK YANLIŞINI TAKDİM 
Mehmet Arif DEMİRER
ANAYURT Gazetesi 
Ankara, 24 Aralık 2018
2023 Dergisi’nin 87.inci sayısında Mustafa Çankaya imzalı bir yazı yayımlanmış. Başlığı şöyle: Kemalizm ve Sabetayizm. Türk Sabetaylarını; tek bir isim ya da örnek vermeden genellikle suçlayan ve günümüzde İsrail’in ali çıkarlarına hizmet verdiklerini iddia eden yazarın ATATÜRK döneminde de daha sonraki yıllarda değişen rollerini uzun uzun (yazı 24 sayfa A4) anlatmış. Keşke bazı isimler verseydi de tanısaydık bu Sabateyları.
Bu yazıda Viyanalı Yahudi Avukat Dr. Theodor Herzl, Yahudilerin temsilcisi olarak 1890’lı yılların sonuna doğru İstanbul’a gelmiş ve Abdülhamit’e,
“… Osmanlı Devleti’nin yabancı devletlere olan borçlarının (Düyun-u Umumiye) kendileri tarafından ödenmesi karşılığında, Filistin’de toprak satılmasını önermiştir…”
Yazar Mustafa Çankaya bilmiyor olabilir, ben hatırlatayım, tahtta bulunduğu yıllarda Kudüs’teki Yahudilerin nüfusu yaklaşık 7 binden 28 bine çıkmıştı.
Yazar şöyle devam ediyor:
“Yahudilerin ve Batılıların ‘Kızıl Sultan’ olarak anmayı alışkanlık haline getirdikleri II Abdülhamit, devlet adamına yaraşır bir kararlılıkla, 'Millete ait olan topraklardan bir karış bile” satamayacağını Herzl’e bildirmiştir.’ "Yazar Çankaya bu yazdıklarının kaynağı olarak görüşlerine ve yazdıklarına hiç katılmadığım Sayın Çetin Yetkin’in bir yayınını göstermiş.
Mürekkebi daha kurumadı. 
Kemalist demokrat TÜRKİYE Dergisinin son (2018/6) sayısında Ulu Hakan hakkında Prof. Kaptan Kaptangil’den alıntı şöyle bir yazı var:
“Osmanlı’nın gelir getiren kaynaklarının önemli bir kısmına el konulması, Osmanlı ekonomisini krizden krize sürüklemiştir. Devlet Bütçesi hiçbir zaman denkleştirilememiştir. Ekonomik yaptırımlar için Düyun-u Umumiye’den izin almak koşulu getirildiğinden yeni vergi alınması, yeni vergi konulması yoluna gidilememiştir… Çare olarak “yardım toplama” işlemine baş vurulmuş fakat yetmemiştir…
“II. Abdülhamit, gelir getirebilecek yeni kaynakları, Düyun-u Umumiye el koymasın diye kendi şahsi mülkiyetine geçirmiş, kamu envanterine sokmamıştır. Bu yeni kaynakların en önemlilerini kıymetli petrol alanları oluşturmaktadır. Ayrıca, banka sahibi ve borsacı Jorj Zarifi ile Maliye Bakanı Agop Paşa’yı (Ulu Hakanın Maliye Bakanı bir Türk olacak değil ya, Ermeni Agop Paşa) yanına alan II. Abdülhamit, borsa oyunları ve kıymetli arazilerin iyi bir şekilde değerlendirilmesi ile zenginleşmiştir.       
“Devlet mali açıdan çökerken, Padişah zenginleşmiştir. 
II. Abdülhamit sonrası, yönetimi ele geçiren Meşrutiyet yanlıları bazı yeni ekonomik projeler ele almış ve milli ekonomiyi kurmaya çalışmışsa da araya 1. Dünya Savaşı girmiş ve Savaş’ı kaybeden Osmanlı Devleti tarihten silinmiştir. "Prof. Dr. Kaptan KAPTANGİL. Kaynak: Türkiye’mizin Bazı Sorunları ve Çözüm Önerileri – 1 başlıklı yayındaki yazarın Osmanlı Ekonomisi makalesinin Dış borçlar ve II. Abdülhamit bölümleri.
Derginin II. Abdülhamit bölümünde Agop Paşa’yı anlattıktan sonra bir öneri getirdim.
“Atatürk İlke ve İnkılapları Enstitülerinde II. Abdülhamit Dönemi konusu ders olarak okutulsun. Böylelikle öğrenciler II. Abdülhamit Dönemi ile ATATÜRK dönemini daha olay kıyaslar ve değerlendirirler.”
Theodor Herzl’in teklifini derhal kabul ederek ülkesini Düyun-u Umumiye belasından kurtaracak yerde, saltanatını bu İdare ile sürdürmüş bu arada O’ndan kaçırdığı ülke gelirlerini üzerine alıp Ermeni Agop’a teslim ederek zengin olmuştur!..
ATATÜRK ise çöken Osmanlı’nın enkazından 1938 Yeni Türkiye’sini yaratmıştı.
2019’a girerken Osmanlı özlemini çekenlere sesleniyorum: “Ulu Hakanınız sizin olsun…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder