31 Aralık 2018 Pazartesi

2018 SONUNDA OSMANLI ÖZLEMİ ÇEKEN ATATÜRK KARŞITLARINA ÖNERİLER "Mehmet Arif Demirer" CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT TÜRKİYE DERGİSİ & 1 OCAK 2019 GÜNÜ İLE 6 YIL SÜRECEK ‘100. YIL DÖNÜMLERİ DÖNEMİ’ BAŞLIYOR

2018 SONUNDA OSMANLI ÖZLEMİ ÇEKEN "ATATÜRK KARŞITLARI"NA ÖNERİLER
Mehmet Arif DEMİRER
Birileri “En az yüzde elli iki evlerinde dişlerini sıkarak beklemektedir…” demiş. Bekleyenler arasında Osmanlı Ocakları mensubu Kırmızı Yelekliler de varmış. Muhtemelen Prof. Erbaş’ın 9 Kasım günü yaptığı insani ziyareti alkışlayanlar da Cumhuriyet ve ATATÜRK düşmanı Necip Fazıl adına her yıl Aralık ayında ödül törenleri düzenleyenler de Osmanlı özlemi ile yanıp tutuşan T. C. vatandaşlarıdırlar.
Bu vatandaşlarıma sesleniyor ve aşağıda sıralayacağım somut önerilerimi sunuyorum:
BİR – 20 Aralık 1881 tarihli Muharrem Kararnamesini ve Düyun-u Umumiye İdaresini çok iyi inceleyin. İmparatorluğun çöküşünü hazırlayan bu, Devlet içinde Devlet olan İdare’ye neden boyun eğdiğimizi ve idaresinde nelere katlandığımızı öğrenin. Özleminizin bir çeyreğini iptal edeceksiniz.
İKİ – 28 Ekim 1913 tarihinde imzaladığımız Türk – Alman Askeri İttifakı şemsiyesi altında 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusunda görev yapan iki bin Alman subay, general ve amiral sayesinde; Savaş’a nasıl sürüklendiğimizi, Sarıkamış ve Kanal Harekatını kimlerin (Genelkurmay, Ordu ve Kolorduların kurmay başkanları Alman binbaşı, yarbay ve albaylar) ne amaçla (Rus ve İngiliz askerlerini Batı cephelerinden uzaklarda tutmak) planladıklarını ve Savaş’ın uzak cephelerinde yüzbinlerce Türk askerinin nasıl telef olduğunu öğrenince özleminizden bir çeyrek daha eksilecek.
Bu aşamada özleminizin hala daha yarısı duruyor. Dursun. Daha iki önerim var.
ÜÇ – Mustafa Kemal ATATÜRK’üçok eksik tanıyorsunuz. Bunda kusur size değil size O’nu doğru dürüst tanıtamayanlarda. Bir örnek. İddialı ve ATATÜRK ile ilgili bir ilçe dergisinin 29 Aralık 2018 tarihli sayısının ikinci sayfasında Niçin ATATÜRK ? başlıklı başyazısı 380 sözcük içeriyor ! 377 sözcük asker ve devlet kurucusu ATATÜRK’ü anlatıyor. Üç sözcük (sanayi tesisleri, işletmeler) yazıya adeta zorla sıkıştırılmış ?
Oysa ATATÜRK, Osmanlı’nın aç ve çıplak bıraktığı Anadolu ve Trakya’daki enkazdan on beş yılda (1923 – 1938) modern bir ülke ve sağlam milli bir ekonomi oluşturmuştur. Sizler İktisatçı ATATÜRK’ü tanımıyorsunuz. Tanısanız Osmanlı özleminizden bir çeyrek daha kopup gidecektir.
DÖRT – Elhamdülillah Müslümansınız. Bugün eğer İslam dininin kitabını anlayabiliyorsanız Kuran’ın Türkçe mealini hazırlatan ATATÜRK’e borçlusunuz. O’nun bu girişimi olmasa idi, dualarınızı, ne anlama geldiğini bilmeden, ezberleyerek tekrarlıyor olacaktınız. Eğer bugün İslam Dinini bilerek ve anlayarak “Benim” diyebiliyorsanız bunu da ATATÜRK’e borçlusunuz. Gitti mi son çeyrek de? Gitti değil mi?
Özetlersek Osmanlı’yı Fatih ve Kanuni parantezinden çıkarak 1854 – 1918 dönemini öğrenirseniz, ATATÜRK’ü de yalnız ‘Asker – Devrimci Devlet Kurucusu’ değil de 18 milyon T. C. vatandaşına iş, aş, sağlık ve eğitim hizmetlerini vererek açlıktan ve Algın hastalıklardan kurtaran iktisatçı ayrıcaKuran’ın mealini Türk vatandaşların anlayacağı dilde yayımlanmasını sağlayan bir din reformcusu olduğunu da göz önünde bulundurursanız neden Osmanlı özlemi çektiğinizi ve neden ATATÜRK karşıtı olduğunuzu siz de anlayamayacak ve bugüne kadar ne kadar yanlış düşündüğünüzü itiraf edeceksiniz.
NABZA GÖRE ŞERBET: “BAŞARILI BİR DENGELEME SÜRECİNE GİRDİK”
25 Aralık 2018 tarihli Hürriyet’te Vahap Munyar’ın yazısında bir büyük banka genel müdürü şöyle konuşmuş: “Alınan etkin tedbirlerle bir normalizasyon ve toparlanma sürecine girdik.” Demek ki, bu tedbirler alınmadan önce dağınık bir durumda idik. Tedbirler ? Merkez Bankası faizi % 24.5. Toparlanma sürecinde enflasyon % 21. Mevduat faizi % 22. Kredi faizi % 30. (Anayurt Gazetesi/31 Aralık 2018-Ankara)

CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT TÜRKİYE DERGİSİ
Mehmet Arif DEMİRER
Yeni bir dergi şevkle, heyecanla ve geleceğe dönük umutlarla yüklü olarak hazırlanır: Kendini (yazarlar kurulunu) tanıtır, okuyucusuna ne tür mesajlar vereceğini planlar ve ilk sayı çıkana kadar ilk sayıya girecek yazılar birkaç kez gözden geçirilir, başlıklar değiştirilir, ülkenin içinde bulunduğu olaylar dikkatle izlenir, son gelişmelere göre derginin kapağı bile son anda değiştirilebilir.
Ben, üç derginin ilk ikisinin (FORUM ve AKİS) ilk sayılarını merakla bekledim ve dikkatle okudum. FORUM, 1 Nisan, AKİS ise 15 Mayıs 1954 tarihinde çıkmıştı. Arada 2 Mayıs seçimleri yapılmış ve Demokrat Parti, cumhuriyet tarihinin en yüksek oyunu (% 58+) almıştı.
FORUM ağırbaşlı bir kapak ile tanıtmıştı yazarlarını:
Türkiye’nin TIME Dergisi hedefi ile AKİS ise ilk sayılarında DP’ye daha yakındı sanki?
    İlk sayı (Cumhurbaşkanı)          İkinci sayı (Başbakan)       Beşinci sayı (Muammer Karaca) 
AKİS, Muammer Karaca’yı ‘Rekor Kıran Aktör’ diye tanıtmıştı. Etnan Bey Duymasın’ı herkes (Menderes de) hoşgörü ile izlemişti.Savcılara fazla mesai yaptırılmamıştı.
İlk sayısından (15 Eylül 1979) itibaren içinde bulunduğum Yeni Forum ise Türkiye’nin; sağ-sol sokak kavgalarının yaşandığı, her gün 5 – 10 gencin hayatını yitirdiği, kaotik bir döneminde çıkarken komşum ve dava arkadaşım Aydın Yalçın’ın Niçin Çıkıyoruz? başlıklı ilk başyazısında altını kalın çizdiği şu sözcüklerle önemli bir durum tespiti yapmıştı:
“… vatandaş olarak, meslek sahibi kimseler olarak bunalım içindeyiz. Bazı şeyleri yüksek sesle söylemek, haykırmak istiyoruz. Üzüntülüyüz, tedirginiz ve endişe içindeyiz. Her an tehdit altında olduğumuzu bilmemize rağmen kendi canımız ve şahıslarımız için korkmuyoruz. Fakat memleketin geleceğinden, Türkiye’mizdeki hürriyet rejiminin akıbetinden ve nihayet yeni yetişen kuşakların ruh sağlığından ciddi kaygı duyuyoruz…”
İlk Forum’un çıktığı 1954 yılı ile 1979’u kıyaslayan Aydın Bey şöyle devam etmiş:
“Bugün yurdun çok dahaağır, çok daha karmaşık sorunlarla karşı karşıya bulunduğu bir dönemde, ilk Forum’u kuranlardan bir kısmımız, yeni ve taze güçlerin de desteğiyle, yeni baştan benzer bir girişimde bulunuyoruz. Yazılarımızı belirli bir fikri düzeyde tutarak, dengeli ve ölçülü olma ilkelerimizden fedakarlıkta bulunmadan, kamuoyuna yeniden sesleniyoruz.”
Bizler Yeni Forum’dan seslenmeye devam ettik, 14 Ekim 1979 ara ve senato üçte bir yenileme seçimlerinde hezimete uğrayan Ecevit istifa etti, Demirel, Erbakan’ın kerhen desteklediği ama içinde yer almadığı bir azınlıkhükümeti kurdu. Sokak olayları durmadı, 1980 yazında TBMM bir cumhurbaşkanı seçemedi ve 12 Eylül Darbesi balyoz gibi geldi ve Merkez Sağ’ı karpuz keser gibi ikiye böldü: ANAVATAN ve Doğru Yol Partileri doğdu.
19 Mayıs 1919 güneşinin 100üncü yıldönümünün başında Cumhuriyetçi Demokrat Hareketi’nin yeni Dergisi, Cumhuriyetçi Demokrat TÜRKİYE, 1954 ve hatta 1979 ile kıyaslanmayacak ölçüde daha ağır ve karmaşık sorunları bulunan bir Türkiye’ye bir Umut Güneşi olmak hedefi ile doğuyor.
1954 ve 1979 yıllarında;    
1 -İnönü’nün ve Demirel’in başındaki muhalefet partileri bugünküler gibi etkisiz değildi,
2 -Cumhuriyet’in temel ilkeleri ve ATATÜRK ile sorunu olmayanlar bölünmemişlerdi,
3 -Kişi başına dış borç 29 bin 500 lira (beş bin küsur dolar) değildi,
4 -Kadın cinayetleri, çocuk tacizcileri yoktu, hayvanlara işkence yapıldığı duyulmazdı,
5 -Kırmızı Yelekliler (Osmanlı Ocakları) gibi kinci-dinci gruplar yoktu,
6 - Yüzlerce Harp Okulu öğrencisi cezaevinde hükümlü değildi,
7 -Çankaya ve Şişli’de ikamet eden seçmenler gayri milli ilan edilmezlerdi,
8 -Diyanet İşleri Başkanı, 10 Kasım’dan bir gün önce pespaye bir adamı ziyaret etmezdi,
9 -Cumhuriyet ve ATATÜRK düşmanı olan Necip Fazıl’a ödüller düzenlenmezdi,
10-En önemlisi; yargı bugün olduğu gibi siyasallaşmamıştı.  
Bu listeyi uzatmakmümkün ama gereksizdir. İçinde yaşadığımız ve eleştirirken tereddüt ettiğimiz koşulları hiçbir zaman değiştiremeyeceğimizi düşünmek; bizlere Merkez Solu temsilen Cumhuriyetçiler ile ATATÜRK ve Cumhuriyet ile en ufak bir sorunu bulunmayan, Merkez Sağı temsilen Demokratları, aramızdaki anlaşmazlıkları buz dolabının derin dondurucu bölümüne koyup unutarak, birleştirmek ve etkili bir muhalefet hareketini başlatmak görevini vermiştir: Madem ki, yukarıdaki listede belirtilenlerden şikayetçisin, onları değiştirmek için gerekeni yap, kaçma. Cumhuriyetçi Demokrat Hareketin özeti budur:
100 yıl önce Mustafa Kemal Paşa’nın bulduğu gücü sen de bul ve kurtul !
***
01 OCAK 2019 GÜNÜ İLE 6 YIL SÜRECEK "100. YIL DÖNÜMLERİ DÖNEMİ" BAŞLIYOR...

Mehmet Arif DEMİRER
ANAYURT Gazetesi 

Ankara, 01 Ocak 2019 

Hatırlayalım:
BİR -19 Mayıs 1919 – 100. Yıldönümü
30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi ile çöküşü noktalanan Osmanlı Devleti’nin düşman askerleri tarafından işgalleri başlamış, ülke karanlığa gömülmüştü. 19 Mayıs 1919 günü bir güneş doğmuş,ardından TBMM’ne yönelik adımlar atılmıştı: 

22 Haziran Amasya Tamimi - http://www.amasya.gov.tr/amasya-tamimi-22-haziran-1919http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-40/amasya-tamimi-ve-ataturkun-amasyadaki-faaliyetleri

23 Temmuz – 7 Ağustos Erzurum Kongresi http://www.atam.gov.tr/nutuk/erzurum-kongresinin-bildirisi-ve-kararlari

4 – 11 Eylül Sivas Kongresi http://www.sivas.gov.tr/4-eylul-sivas-kongresi

27 Aralık Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Ankara’ya gelişi http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-29/ataturkun-ankaraya-gelisi-2

İKİ -23 Nisan 1920 – TBMM, Türkiye Büyük Millet Meclisi – 100. Yıldönümü https://www.tbmm.gov.tr/kultursanat/23_Nisan.htm

ÜÇ -22 Ağustos – 13 Eylül 1921 – Sakarya Meydan Muharebesi – 100. Yıldönümü http://www.atam.gov.tr/ataturkun-soylev-ve-demecleri/sakarya-meydan-savasi-hakkinda

DÖRT -26 – 30 Ağustos 1922 – Büyük Taarruz – 100. Yıldönümü https://www.haberturk.com/gundem/haber/1611615-buyuk-taarruz-nedir-26-agustos-baskomutanlik-meydan-muharebesi(TBMM Kararı ile Saltanatın kaldırılması, 1.11.1922)

BEŞ–24 Temmuz Lozan Barış Antlaşması ve 29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyeti100. Yıldönümühttp://www.atam.gov.tr/duyurular/cumhuriyetin-ilani

ALTI -3 Mart 1924 – Hilafetin İlgası (Kaldırılması) – 100. Yıldönümühttp://www.atam.gov.tr/duyurular/halifeligin-kaldirilmasi

Falih Rıfkı Atay, 3 Mart 1924 günü başlatılan Cumhuriyet Devrimleri için,
“Türkiye’yi Orta Çağa bağlayan bütün köprüler atılacaktı”
diye yazmıştır. İlk adım Hilafetin kaldırılması idi.
Önümüzdeki 6 yıl boyunca bu olayları hatırlayacak ve Cumhuriyetimizi nasıl kurduğumuzu konuşacak ve yazacağız.
Müflis Osmanlı Devleti’nin aç ve çıplak bıraktığı Türk insanı, Mustafa Kemal Paşasının önderliğinde her türlü güçlüğü ve düşmanı yenerek 15 yılda herkesin gıpta ettiği Yeni Türkiye’yi yaratmıştır.
1938 yılı Türkiye Cumhuriyeti’nin en ayrıntılı bir şekilde envanteri çıkarılmış bir yıldır. Tüm iller 15. Yıl kitapları yayımlamışlardır. ATAM bunların tıpkıbasımlarını yayımlamıştır, yaklaşık 4500 sayfa. CHP 610 sayfalık 15. Yıl kitabı yayımlamıştır. Ünlü The Times Gazetesi 9 Ağustos 1938 günü 40 büyük sayfa özel Türkiye ilavesi vermiştir: TheTurkishNumber. ULUS Gazetesi’nin 29 Ekim 1938 ilavesi 96 sayfadır.
1938 yılına yönelik kilometre taşları ise yukarıda sıraladığım 6 yılda yaşanan olaylardır. Bunları çok iyi bilirsekCumhuriyetimizin değerini daha iyi anlamış oluruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder