19 Mart 2019 Salı

"MADURO DERGİSİ ANKARA’YI TEĞET GEÇTİ" & "YÜZÜNCÜ YILDA OSMANLI ÖZLEMİ YAŞAYANLARA AÇIK DAVET" Mehmet Arif DEMİRER (Ankara, 18 / 19 Mart 2019)

MADURO DERGİSİ ANKARA’YI TEĞET GEÇTİ
ANAYURT Gazetesi                                                  Mehmet Arif Demirer                                          18 Mart 2019
11 Mart günü dergiyi (Maduro’nun 2005 yılında bizzat imzaladığı, Türkleri insanlık tarihinde ilk planlı soykırımı yapanlar olarak tanıtan zehir zemberek Venezuela parlamento kararı nedeniyle hazırladığım 24 sayfa Kemalist Demokrat TÜRKİYE Dergisi) bir takdim yazısı ile;

AK PARTİ GENEL BAŞKANLIĞINA,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile parti sözcüsü, SBF’de master çalışması yaparken sınıf arkadaşım Faik Öztrak’a,
DSP Genel Başkanına,
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e,
MHP Genel Başkanlığına,
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile
VATAN Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e gönderdim.
Dergiye ayrıca bu yabancı ülke parlamento kararları hakkında Bülent Arınç ve Cemil Çiçek’in AKP’li TBMM Başkanları iken yaptıkları yazılı açıklamaları ekledim.
Doğu Perinçek dışında hiçbir partiden, hiç olmazsa “Dergiyi aldık inceleyeceğiz vs.” gibi dahi olsa bir tepki çıkmadı.
8 – 13 Mart günleri dergi ayrıca SÖZCÜ, Milli Gazete, Yeniçağ, Takvim ve AKŞAM gazetelerinin Ankara temsilcilerine teslim edildi ve e-posta ile SÖZCÜ saygın yazarı Rahmi Turan’a da gitti.
Basın da ilgilenmedi dergimin Maduro özel sayısı ile oysa kapakta gösterdiği kararı ve Maduro imzasını taşıyan Venezuela resmi gazetesi GacetaOficial’ı ben çok etkileyici bulmuştum. Bir defa daha yanılmışım !
Ne bekliyordum? Daha doğrusu neler bekliyordum?
AKP’den bir açıklama. Çıkmadı.
MHP’den hiçbir şey. 2004 yılında KKTC’yi bitirmeye yönelik referandum için Denktaş’ın yazdığı HAYIR bildirisini imzalamayan, tank-palet fabrikasının, gümüş tepsi üzerinde, adı bile belli olmayan Katarlı bir kuruluş ile kamyon üreten bir şirkete 25 yıllığına devredilmesine sesini çıkarmayan MHP Genel Başkanından milliyetçilik konusunda hiçbir şey beklemiyordum. Bu konuda yanılmadım !
CHP, İYİ Parti ve Saadet Parti’sinden çok şey bekliyordum hüsrana uğradım.
DSP Genel Sekreteri ile telefonda konuştum. Derginin konusunu anlattım. Sessizce dinledi. Herhangi bir tepki göstermedi.
Doğu Perinçek dergiyi aldıklarını üzerinde bir çalışma yapacaklarını bildirdi.
Oysa bakınız 2011 yılında TBMM Başkanı Cemil Çiçek neler yazmış:
“TBMM Başkanı olarak vurgulamak iterim ki, geleneksel dostluk ve ittifak ilişkileri içinde olduğumuz ülkelerin parlamentoları, Türkiye’ye karşı kin ve husumetin yandaşı olmamalıdırlar. Aziz milletimiz, bazı ülkelerin parlamentolarında 1915 olayları üzerine alınan sözde soykırım kararları karşısında çok şiddetli tepki göstermektedir. Türkler bazı mihraklarca, işlemedikleri bir cürümle suçlanmaktadır, bunun mazur görülmesi mümkün değildir…”
Bu açıklamada anahtar sözcükler: “milletimiz… çok şiddetli tepki göstermektedir… bunun mazur görülmesi mümkün değildir”
Cemil Bey 1946 doğumlu. Aramızda bir tek 2. Dünya Savaşı var. Bahsettiği şiddetli tepkiyi gösteren milletin temsilcileri 2019’da artık bu tepkiyi paylaşmıyorlar.
Bu siyasi partilerden hangisi “milletin tepkilerini” paylaşabiliyor, hangisi İYİ ?
YÜZÜNCÜ YILDA
OSMANLI ÖZLEMİ YAŞAYANLARA AÇIK DAVET
Mehmet Arif DEMİRER
ANAYURT Gazetesi
Ankara:19 Mart 2019
2019 Yılı, yalnız; Mondros’ta çöktüğü, yıkıldığı ve kısa bir süre içinde paylaşılarak yok olacağı sanılan Osmanlı Devleti’nde 19 Mayıs günü Samsun’da doğan güneşin değil aynı zamanda Amerikalı Morgenthau, Alman Papaz Lepsius, İngiliz LordBryce’ın yayımladıkları ve gerçekleri hayal gücü ile değiştiren kitapları ile başlattıkları
“Türkler Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan masum Ermenileri öldürmüşlerdir. Bu tarihin ilk soykırım olayıdır.”
YALANININ da yüzüncü yıl dönümüdür.   
Ne yazık ki, bugün 28 ülke (ve Vatikan) parlamentolarında kabul ettikleri kararlarla bu YALANI tescil etmişlerdir. Bu ülkeler arasında yeni stratejik ortağımız Rusya ile yeni dostumuz Venezuela da bulunmaktadır. 
Türkiye bu YALANA ve her yeni bir parlamento kararı karşısında “Bizim için yok hükmündedir” diye cılız bir tepki göstermenin dışında Akademisyenlerimizin yüzde doksan Türkçe yayınları ile karşılık vermektedir. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün 1 200 sayfa dev eseri (Osmanlı Belgelerinde Ermenilerin Sevk ve İskanı) de Erzincan Üniversitesi’nin bir Rus bilim kadını Natalia Chernichenkina’ya derlettirdiği Rus Arşivleri de Türkçedir.

Türkiye’de 81 ilde temsilciliği bulunan Osmanlı Ocakları’nın web sitesinde “Hakkımızda” başlığı altında şu bilgiler bulunuyor: 
“Osmanlı Ocakları 2005 tarihinde dergi 2009 dernek olarak kurulmuş olup gerek dernek tüzüğü gerek pek çok yayın ve yayım kuruluşunda Osmanlı medeniyetini, kültürünü ve tarihini anlatmak, anlamak ve herhangi bir dil-din-mezhep-etnik köken-siyasi görüş-siyasi parti ayrımı yapmaksızın ülkesini-devletini ve devletini yönetenlerini seven herkesi bu duygu ve ruhla bir arada toplamaya, toparlama çalışmak amacıyla başta Ankara olmak üzere pek çok il ve ilçede temsilcilikleriyle hizmet veren bir tüzelkişiliktir.. Hiçbir siyasi partiden talimat almayan herhangi bir siyasi parti yahut oluşum içerisinde yer almayan Osmanlı Ocakları ülkenin bütünlüğü ve beraberliği, milli duygu ve düşüncelerle, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde varlığını bilen, devletini Osmanlı medeniyetinin devamı olarak gören ve bu amaçla topluma ve kitlelere hitap eden her türlü işkenceye şiddete karşı olan bir sivil toplum kuruluşudur.”
Temel hedef, “Osmanlı medeniyetini, kültürünü ve tarihini anlatmak” ise işe 1915 ile ilgili YALAN ile başlamak gerekir, diye düşünüyor ve bu daveti özellikle üç genç arkadaşıma yapıyorum: 
Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat 
AKParti Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Büyükgümüş
CHPGençlik Kolları Başkanı Emre Yılmaz
Sizlerin başlatacağı ve ilk adım olarak değindiğim parlamento kararlarının iptaline yönelik bir ortak çalışma, hem Yüzüncü Yıl’da ülkede giderek derinleşen bölünmüşlüğe hem de 1915 YALANINI dünya çapında yaygınlaştırmak için uğraş veren Ermenilere “DUR” diyecektir. 
1453 ne kadar Osmanlı ise 1915 de aynı derecede Osmanlı’dır. Birini sahiplenmek diğerini ise sırtınızı dönerek “Yok hükmünde” kabul etmek ne Osmanlı Medeniyetine ne de Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 19 Mayıs 1919 yünü çıktıkları yolculuğun sonunda Kuvayı milliye ruhu ve tüm vatandaşların olağanüstü çabaları ve kanları ile kurdukları Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır.

Osmanlı’nın da Türkiye Cumhuriyeti’nin de “medeniyetinde, kültüründe ve tarihinde” masum insanları öldürmek gibi bir ayıbı yoktur. Bunu kanıtlamak da Yüzüncü Yıl’da sizlere düşen bir görev olmalıdır. Ben yakında bu yönde ile adımı Maduro’nun 2005 yılında imzaladığı kararın iptali için atacağım. Sizleri bu çalışmanın devamına (BİRLİKTE) davet ediyorum.

1 yorum:

  1. Değerli Mehmet Arif Demirer ,

    Mine G. Kırıkkanat'ın 10 Mart 2019 tarihli yazısından balirttiği ;
    Fransa’nın uzun tarihinde, değişen rejimlere karşı değişmeyen devlet gelenekleri vardır. Bu geleneklerden belki de en özgün ve ilginci; devletin ciddi anlamda başı sıkışınca açtığı Doleans Defterleri’dir.* Halk belediyelerde bulunan bu dafterlere dert , şikayet ve önerilerini yazar.yetkili merci iletileri konulara göre ayırır, kimlik, yer ve tarih belirterek sıraya koyar, kitap haline getirir ve Paris’teki merkezi yönetime gönderir. Sosyal bilimciler için paha biçilmez bir kaynak oluşturan bu defterler, aynı zamanda halkın bizzat yazdığı Fransa tarihidir!

    Değerli Demirer eksiğimiz demokrasidir .Kamu kurumlarının sürekli olarak siyasetçiler tarafından törpülenmesi , zayıflatılması ve ben merkezli çıkarcılıklardır.

    Siz sorumlu gazeteciliğinizi ve vatandaşlık görevini yaptınız. Bu işlerin vebali öncelikle siyasi partilerde , hükümette ve ana muhalefet partisindedir.

    Emeğiniz var olsun . Saygılarımla

    Naci Kaptan

    YanıtlaSil